The King (2019) Film İncelemesi | Shakespeare’den Sinemaya Bir Uyarlama

The King Filminin Konusu

William Shakespeare'in 1599 yılında, dönemin İngiltere kralı V. Henry'den esinlenerek kaleme aldığı tarihsel oyun metninden uyarlanan The King filmi, Orta Çağ İngiltere'sinin kaotik atmosferini ekrana taşır. Hastalık, sefalet ve düzensiz hükümlerin kol gezdiği bir dönemde yobazlığa meyilli bir krallık hâkimdir. IV. Henry, hayatının sonuna yaklaştığını hissetmeye başladığında, mirasını kime bırakacağını düşünür.

Kral IV. Henry'nin üç oğlu vardır: Hal, Hotspur ve Clarence. Hotspur, cesareti ve kılıç ustalığıyla tanınırken; Hal, mütevazı yaşamı, halkla iç içe olması ve saray politikalarından uzak durmasıyla dikkat çeker.

Kral IV. Henry ve Varisi Prens Hal

Prens Hal, kraliyet sarayından uzak durarak düşük sınıftan kişilerle arkadaşlık eder. Zamanının çoğunu bar ve meyhanelerde geçirir. Bu yaşam tarzı, soyluların ve saraylıların gözünde onun krallığa uygun olmadığı dedikodularını artırır. Hal'in en yakın dostu ise yaşlı, şişman, sahtekar ama karizmatik Sir John Falstaff'tır. Falstaff, hayattan aldığı zevk ve umursamaz tavırlarıyla Hal'i etkiler.

Her ne kadar Hal bu sefih hayata kendini kaptırmış gibi görünse de aslında iradesini korur. Arkadaşlarının yaptığı soygunlara karışmak zorunda kalsa da çaldıklarını geri vererek farklı bir karakter çizdiğini gösterir. Hal, günün birinde krallık görevini üstlenmek zorunda kalacağını bilir ve hayatını değiştireceğine dair kendine söz verir.

Hal'in Saraydan Uzak Yaşamı ve Falstaff ile İlişkisi

Hal'in en büyük kırılma noktalarından biri, sarayın ve babası IV. Henry'nin kendisine bakışıdır. Babasının gözünde Hal, taht için yetersiz bir adaydır. Ancak Hal, krallığın gerçek ihtiyaçlarını anlamak için halkla iç içe yaşamayı seçmiştir. Falstaff ile olan ilişkisi ise dostluk, sadakat ve zaman zaman hüsranla örülüdür. Falstaff, Hal için bir yol arkadaşıdır ama aynı zamanda sarayın gözünde onu aşağı çeken bir figürdür.

İsyan, Hotspur ve Shrewsbury Muharebesi

Humbleton Hill Muharebesi sırasında Hotspur'un kralın emirlerine uymamasıyla aralarındaki gerginlik büyür. Galler Kralı'nın hamlesiyle işler iyice karışır ve büyük bir isyanın fitili ateşlenir. Shrewsbury Muharebesi'nde Kral'ın ordusu ile Hotspur'un isyancıları karşı karşıya gelir.

Hal, bu noktada önemli bir sorumluluk üstlenir. İsyancılar sayıca azdır fakat kararlıdır. Sonunda teke tek bir mücadele yapılmasına karar verilir. Bu savaş, Hal'in kaderini belirleyecek ve sarayın gözündeki konumunu değiştirecektir.

Filmin Sinematografisi ve Temaları

The King filmi, sadece savaş sahneleriyle değil; karakterlerin iç dünyasına ve dönemin toplumsal yapısına da ışık tutar. Kaos, yozlaşma, inanç ve iktidar mücadelesi, filmin merkezinde yer alır. Sinematografisi ise karanlık tonları ve güçlü sahne kurgularıyla izleyiciyi büyüleyici bir atmosferin içine çeker.

Film boyunca Hal'in zayıf ve çelimsiz olarak görülen bir prens olmaktan, halkın en çok sevdiği kral haline gelişini izleriz. Özellikle son savaş sahnesinde söylediği ünlü replik, onun idealizmini ve vatan sevgisini yansıtır:

"What matters is that you know, in your hearts, that today you are that kingdom united. You are England… Make it England!"

Sonuç: The King Filminin Mesajı

Genel olarak film, Prens Hal'in sorumsuz görünen bir gençlikten, güçlü ve idealist bir kral olan V. Henry'ye dönüşümünü anlatır. Hal, ön yargıları kırar, ülkesini birleştirir ve tarihe geçen en genç İngiltere kralı unvanıyla hatırlanır.

Hal ile Falstaff arasındaki dostluk ise hikâyenin en insani boyutunu oluşturur. Falstaff'ın fedakarlıkları ve Hal'in ona duyduğu minnet, filmde duygusal bir denge yaratır. Sonunda Hal, sadece bir kral değil, aynı zamanda halkının içinden çıkmış ve halkı için savaşan bir lider olarak öne çıkar. Film, izleyiciye kararlılığın, sorumluluğun ve idealizmin önemini hatırlatan güçlü bir kapanış sunar.

"What matters is that you know, in your hearts, that today you are that kingdom united. You are England. Each and every one of you - England is you! And it is the space between you. Fight not for yourselves, fight for that space! Fill that space! Make it tissue! Make it mass! Make it impenetrable! Make it yours! Make it England! Make it England! Great men to it. Captains, Lords, great men to it! "

Yazar:Kerem Torun