Ahmet Hamdi Tanpınar "5 Şehir" Roman Tahlili

Ahmet Hamdi Tanpınar "5 Şehir" Giriş
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın deneme türünde yazdığı "5 Şehir"i bilinçli olarak seçmiştir. Medeniyet arayışını Ankara,Erzurum,Konya,Bursa ve İstanbul şehirlerini üzerinden tasvir etmek istemiştir. Bununla birlikte Batı medeniyeti ve Doğu medeniyeti arasında kalmaktan doğan huzursuzluğu da burada dile getirmeye çalışmıştır. Ahmet Hamdi Tanpınar için tarihi eserler şehrin hafızasıdır. Bu nedenle tarihi eserler anıt niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla mekan ve tarih iç içe geçmiş durumdadır.Ayrıca "Beş Şehir" de hızlı bir şekilde değişen şehirlerin eski hafızalarını yitirmesi sebebiyle mekan eleştirisi yapmaktadır.Yani bu eserde kent-eleştiri türündeki örneklerinde mekan eleştirisi önemli bir yer tutmaktadır.
Bir şehirdeki binaların yıkılıp yerine yenisinin yapılması bireysel hafıza kaybına neden olmaktadır. Diğer yandan tarihi eserlerin yok edilmesi ise toplumsal hafıza kaybına neden olmaktadır. Ahmet Hamdi Tanpınar Türkiye'de ki kentleşme sürecinden sadece İstanbul bölümünde söz etmektedir. Ankara bölümünde ise daha çok boş arazilere yapılacak olan modern mekanların bizi ne kadar temsil edeceği sorusuna cevap arar. "Beş Şehir" de Konya ise eski medeniyetin temsilcisi konumundadır. Diğer yandan Erzurum bölümünde insanların savaşlarla,doğal afetlerle ve fakirlikle ne hale geldiği üzerinde durmuştur. Ardından Bursa bölümünde şehzadelerden,padişahlara ve beylere kadar bir Osmanlı yöneticini anlatmıştır.
Şehir Ve Mekan
Ahmet Hamdi Tanpınar için şehir bir medeniyet algısının şekle girdiği yerdir.Dolayısıyla şehirdeki mekanlar oradaki medeniyete ait olmalıdır. "Beş Şehir"de Ahmet Hamdi Tanpınar sorduğu sorularla: "Bizim mimarimiz nasıl olmalıdır?", "Hangi medeniyeti temsil etmelidir?" gibi sorulara Ankara bölümünde cevap aramıştır. Modernleşmenin kaçınılmaz olduğunu kabul eden yazar eski olanla yenin olanın bir arada yaşamasına izin verilmesi gerektiğini Konya,Ankara,Bursa ve İstanbul üzerinden anlatır.
Ayrıca Tanpınar dolaştığı şehirlerde ısrarla tarihi mekanların bir sebeple yok edildiğinin üstünde durur. Erzurum'da deprem, Bursa'da yangın ve İstanbul'da çoğalan apartmanlar şehri yok etmektedir.

5 Şehir ve İstanbul
Ahmet Hamdi Tanpınar her şehrin merkezinden çevresine doğru bakar. İstanbul'un semtlerini yorumlarken öncelikle Boğaz'ı anlatır.Ardından kronoloji sırasına göre Boğaz'ı seven padişahların ve devlet adamlarının hikayelerini anlatır. İstanbul'u 5 Şehir de ki anlatımıyla kaynak suları ve Dede Efendi'nin,Itri'nin, ve 3.Selim'in nağmeleriyle sakin bir havaya büründürür.
İstanbul özel mekânların,köşklerin ve yalıların olduğu bir şehirdir. Bununla birlikte eski kamu binaları uzun uzadıya anlatılmaktadır.Çünkü Tanpınar'a göre kamu mekanlar medeniyetin temsilcisidir. İstanbul bölümünde "Hepsi idealin serhaddinde susmuş bu insanların hikmetinde kaybolmuş bir dünyayı arıyorum" demesi önemli bir noktadır.
Tanpınar "Beş Şehir"de bu şehri eski ve yeni İstanbul ile birlikte ele alır. Eski İstanbul eğlencelerini,bayramları ve kahvehanelerini anlatır. Çünkü kahvehaneler İstanbul'un kültür hayatında önemli bir yere sahiptir.

5 Şehir ve Ankara
Ankara her şeyden önce bürokrasinin merkezidir.Tanpınar, Ankara'yı anlatırken milattan önceki dönemlerden bugüne kadar geçen süre içinde değerlendirmeye alır. Ona göre Ankara'nın İstanbul seviyesine çıkabilmesi Bizans ve Selçuklu dönemlerinden günümüze gelen kökle bağ kurabilmesine bağlıdır. Bu yüzden Ankara yeni kimlik arayışını tarihi köklerinde aramalıdır. Bununla birlikte Tanpınar Ankara Kale'sine tepeden bakar ve şehre bakar. Şehrin kurucusu olarak gördüğü Hacı Bayram Veli ile sanki diyaloğa girer.
"Ankara,bana daima dâsitanî ve muharip göründü.Şurası var ki şehrin vaziyeti de buna müsaittir. Daha uzaktan gözümüze çarpan şey,iki yassı tepenin arasındaki geçidiyle tabiî bir istihkâm manzarasıdır."
Ankara için Meclis Binası,Gazi Terbiye Enstitüsü,Etnografya Müzesi ve Cebeci İlkokulu birer mimari temsilcidir. Bunun yanında modern başkentin sosyal hayatı ve mekanları nasıl tasarlanacaktır sorusunu yazar Atatürk'ün şahsında görmektedir.

5 Şehir ve Bursa
Ahmet Hamdi Tanpınar Bursa bölümünde şehri panoramik olarak seyretmektedir. Ayrıca "Beş Şehir" de yazar insanlarla diyaloğa geçmez. Tam aksine Bursa'da tarihi mekanlarla diyalog kurar. Bununla birlikte tarihi eserleri yaptıran kişinin duygusal yönü, siyasi hayatı, ölüm karşısında çaresizliği ve insanın zamana yenilmesi şehir monografilerinin vazgeçilmez unsurudur.
Ayrıca Tanpınar'ın Bursa'sında şimdi ile geçmiş, tarihi olanla yeni olan helezonik bir şekilde birinden diğerine geçiş yapmıştır. Ve Bursa için yazar "Zamanın üç çizgisini birden veren tılsımlı bir aynadır."der.Su sesiyle derinleşen Bursa da Orhan zamanından kalan şadırvan ve şehrin hemen her sokağında bulunan Müftü çeşmeleri dikkat çeker. Sokak tasvirlerinin yoğun olduğu Bursa bölümü mekan üzerinden tarih okuma eğilimi için en iyi örnektir.
Başka bir husus ise Tanpınar nerede ikamet ettiğine dair bir bilgi vermez. Sadece Bursa bölümünde gün boyu süren gezisinden sonra otele döndüğünü ifade eder.Fakat otel yetkilileriyle yapılan birebir görüşmelerde 1950 öncesine ait arşivlerinin olmadığı belirtilmiştir.
Diğer yandan Tanpınar Bursa için "Şimdi bu manzarayı asıl canlandıran,bu ovayı bizim için o kadar anlamlı yapan,ruhun.Bursa'nın tarihi ve sanat eserleri olduğunu söylemem icap ediyor.Tarih insandır.Tabiat insanla birleşince güzeldir.Bursa cinsinden şehirler daima tarihî çehreleriyle ve ona sadık kaldıkları nispette mevcutturlar. Bu tarih bizden sonra da devam edeceğine göre onu yalanlayacak,onunla çatışacak hamlelerden sakınmalıyız." Diyerek tarih ve mekanın önemine vurgu yapmıştır.

5 Şehir ve Erzurum
Ahmet Hamdi Tanpınar için Erzurum defalarca kez tahrip edilen sonra Anadolu insanının yeniden imar ettiği şehirdir. Ayrıca bir çok kez savaşta cephe hattında kalmıştır. Milli Mücadele döneminde ise her yönüyle Anadolu'da ki şehirlerin en iyi mücadele örneğini vermişlerdir. Bunun etkisi ise şehirde eser kalmamasına sebebiyet vermiş ve şehir taşra kent olarak kalmıştır.Diğer yandan ise Osmanlı zamanında köklü aileleriyle İstanbul'a insan kaynağı sağlayan şehir nitekim uzun süren savaşlar ve depremler sonrasında eski özelliğini kaybetmiştir.
Örneğin Erzurum'u: "Nihayet Kale'ye çıktık. Tepesi uçtuğu için Tepsi Minare denen eski Selçuklu Kulesi'nden,1916 Şubat'ında ordusunun ricalini temin için çocuğu,kadını sipere koşan destanî şehri seyre başladık.Önümüzde henüz sararmaya yüz tutmuş ekinleriyle emsalsiz bir panorama dalgalanıyordu. Doğu,cenup doğu tarafında çıplak dağlar biter bitmez,küçük köyleriyle,ağaçlık su başlarıyla,erginliğiyle ova başlıyordu."

5 Şehir ve Konya
Erzurum ve Konya bölümlerinde Tanpınar bu iki şehrin savaşlar nedeniyle nasıl tahrip edilip tekrar aynı tasavvurla yeniden inşa edildiğini üzerinde durmuştur. Tanpınar Konya'da manevi köklerini aramıştır. Dolayısıyla şehirde dolaşma eylemi daha çok orayı anlama ve anlatma çabası üzerinedir. Ayrıca Tanpınar geleneksel olanı dile getirmekten vazgeçmez. Bununla beraber Konya'da yeni yapılan binalarda Selçuklu'nun izlerini arar.
Tanpınar, 5 Şehir de Konya'yı Alaaddin Tepesinden izler ve Mevlana'nın izlerini arar.
Sonuç
Ahmet Hamdi Tanpınar için tarih devam eden devredilen mekândır ve kültürdür. Bununla birlikte şehir bir medeniyetin kimliğidir. Geçmişte yaşanılan bütün evreler o şehri bütün yapan yaşanmışlıklarıdır. Çünkü bu şehirler bir anda oluşmamıştır. Uzun zaman içinde bilgi birikimiyle veyahut aktarımlarla bugün ki halini almıştır.
Bir şehre aidiyet duygusu özellikle imge özelliği taşıyan anıtlar sayesinde gelişmektedir. Bu nedenle Tanpınar da şehirdeki bir imgeden hareketle geçmişin hayallerine dalmaktadır. Dolayısıyla şehir ve insan arasında bir etkileşim olduğunu savunur. Bu hafıza mekanları sayesinde kent insanı yabancılık ve yalnızlık hissinden kurtularak kökleriyle bağ kurmaktadır.
Yaşayan tarih 5 Şehir'de Tanpınar'ın ellerinden başarılı bir şekilde anlatılmıştır. İnsan ve mekânın birbirini nasıl inşa ettiklerini en güzel üslupla başarılı bir şekilde aktarmıştır. Bir şehir denemesi örneği olan Beş Şehir'in edebi değeri,Tanpınar'ın tarihi kişi veya mekânları nostaljik sahneler şeklinde vermesinde aranmalıdır. Tanpınar için Erzurum,Bursa,Konya ve İstanbul bir rüyadan arta kalan hüzündür. Ankara ise yeniden görülebilecek bir rüyanın başlangıcıdır.
Ahmet Hamdi Tanpınar,Beş Şehir, Dergah Yayınları,2011